Uluslararası kategoride proje bulunamadı!
H2O2 KULLANIMININ KURAKLIK STRESİ ALTINDAKİ FASULYE BİTKİSİNE ETKİLERİ
Fasulye, kuru ve yeşil olmak üzere her iki kullanım şekli ile hem Türkiye’de hem de Dünya’da en çok üretim ve tüketimi gerçekleştirilen bir baklagil bitkisidir. Gıda ihtiyacının giderilmesinde protein ve karbonhidrat içerinin zengin olması, kolay ve ucuz elde edilebilir olması gelişmiş, az gelişmiş v e gelişmekte olan farkı gözetmeksizin her türlü toplumda kabul gören elzem bir bitkidir. Onun bu önemi gerek çeşitlilik gerekse de değişen çevre koşullarına adaptasyonunun sağlanmasına yönelik çalışmaları zorunlu kılmıştır. Araştırıcılar da bunun bilincinde olarak fasulye bitkisi ile ilgili çalışmaları yoğunlaştırmıştır. Ancak günümüz itibari ile gezegenimizde artan sera gazı etkisinin sebep olduğu sıcaklık artışına bağlı kuraklığın oluşması ve buna su kaynaklarının bilinçsiz ve hoyrat kullanımı da eklenince daha az su isteyen veya ani su kısıntısı yaşama durumunda bitkide oluşabilecek zararlanmayı minimuma indirebilecek yeni çeşitlerin geliştirilmesi veya stres azaltıcı yeni uygulamaların belirlenmesi gerekmektedir. Yapılması planlanan bu çalışmada Türkiye’de ekimi yapılan çeşit ve populasyonların kuraklık stresi hassasiyetlerini belirlemek, hassas ve dayanıklı olduğu saptanan iki çeşit üzerinde kuraklık stresinin olumsuz etkilerinin H2O2 kullanımı ile toleransının artırılıp artırılamadığının ortaya konması ve H2O2 kullanımında hangi dozun maksimum etki oluşturduğu konularına ışık tutabilmek amaçlanmıştır. Çalışma sonunda elde edilecek verilerin değerlendirilmesi, hem kariyer gelişimi açısından proje ekibine katkı sağlayacak, hem kuraklık stresi ile mücadele yöntemlerinin geliştirilmesine ve uygulanabilirliğinin ortaya konmasına hem de bu konu ile ilgili sınırlı sayıda bulunan bilgi ve yayına katkı sağlayacaktır.
24.06.2021 – GÜLAY ZULKADİR, SERTAN ÇEVİK, Garip Yarşi
Kahramanmaraş Koşullarında Yerel Cin Mısır Zea mays everta Populasyonlarının Morfolojik Agronomik ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi ve DNA Moleküler İşaretleyiciler ile Karakterizasyonu
Kahramanmaraş Koşullarında Yerel Cin Mısır Zea mays everta Populasyonlarının Morfolojik Agronomik ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi ve DNA Moleküler İşaretleyiciler ile Karakterizasyonu
27.03.2014 – 27.02.2018 LEYLA İDİKUT, GÜLAY ZULKADİR
Yulaf Genotiplerinde Bazı Tarımsal Karakterlerin ve Allelik Varyasyonlarının Basit Dizi Tekrar (SSR) Markörleriyle Belirlenmesi
Yulaf Genotiplerinde Bazı Tarımsal Karakterlerin ve Allelik Varyasyonlarının Basit Dizi Tekrar (SSR) Markörleriyle Belirlenmesi
28.04.2016 – 29.12.2017 LEYLA İDİKUT, ZİYA DUMLUPINAR, Songül Çiftçi, GÜLAY ZULKADİR
PAMUKTA LİF UZAMASIYLA İLGİLİ GENLERİN POLİMORFİZMİ
Tekstil sanayinin önemli hammaddesi olan pamuk özellikle doğal lifleri için yetiştirilmektedir. Bu nedenle lif oluşumu ve olgunlaşma aşamaları birçok araştırmanın konusu olmuştur. Pamukta lif uzamasıyla ilgili genlerin, pamuk ıslah çalışmalarında sıkça kullanılan germplazm içerisinde dağılımlarını ve polimorfizm durumlarını incelemek amacıyla yapılan bu çalışmada farklı türlere ait toplam 247 adet genotip arasından liflerinin uzun, orta, kısa ve lifsizlik özellikleri dikkate alınarak seçilen 35 adet pamuk genotipi materyal olarak kullanılmıştır. Seçilen pamuk genotipleri, Gossypium barbadense L.(1-9), Gossypium hirsutum L.(10-25) ve diğer diploid ve tetraploidler; Gossypium herbaceum L. (26), G.laxum Phillipe (27), G.yucatanense (28), G.marie galante (29), G.mustelinum Miers ex Watt (30), G.darwinii Watt (31), G.nelsonii Fryx. (32), G.Stocksii Mast. ex Hook. (33), G.areysianum Defl. Hutch. (34), G.bickii Prokh (35) türlerinden seçilmiştir. Ayrıca, lifsiz (23), PI 528429 (24) ve PI 528426 (25) genotipleri lifsiz özellikte olup, seçilen yabani genotipler A, D, AD, C, E ve G genomlarını kapsamaktadır. Lif uzamasında etkili olduğu düşünülen genler geniş bir literatür taraması yapılarak belirlenmiş ve bunların homolojilerine bakılarak 4 adet primer tasarlanmıştır. Bu primerlerin tamamı kullanılarak pamuk genotiplerinde amplifikasyon yapılmış ve bu sonuçlar doğrultusunda genotipler arasında önemli farklılık gösteren CesA genine odaklanılmıştır. Fenotipleme neticesinde, G.barbadense genotipleri uzun ve kaliteli lifler, G.hirsutum genotipleri ise orta kalite ve orta uzunlukta lif üretmiştir. Çalışmada, seçilen genotiplerde lif uzunluğunun ortalama değeri 25,25 mm olup, 0- 36 mm arasında değişmiştir. PI 528896 (1) genotipi 36 mm ile en uzun lif özelliğine sahiptir. Genotiplerin birçoğunun lif uzunluğu 22 - 33 mm arasında değişmiştir. Bununla birlikte, yaklaşık olarak 500-510 bp uzunluğundaki allellerin SNP taşıdığı ve 2 allelde bulunan bu SNP’lerin amino asit değişimine neden olduğu belirlenmiştir. Bu değişimlerin lif kalitesiyle ilişkili olabileceği ve daha detaylı çalışmaların yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
18.07.2011 – 18.12.2011 GÜLAY ZULKADİR, YÜKSEL BÖLEK